6 Mayıs 2011 Cuma

Alışılmışlık dışı

bir masalda dere tepe dümdüz gitmişiz gibi yalnızız yorgunuz! bir satır mutluluk arıyorum dizelerde doğru düzgün çizilmiş,eğlenilmiş. Kiralanmış duvarlarıma baş parmağımın ucundaki kesikten akan, biraz pıhtılaşmış kanla yazıyorum odamın en orospu yerlerine, aşığım sanırım demiştim, işte o gün çoktan defolup gitmişti!

6 Şubat 2011 Pazar

Bir dakikanız varmı , sevişebilirmiyiz?

Ne anlarsınızki siz suya batıp çıkmaktan , kaç kere nefesiniz kesilmiştir, kaç kere bu defa ağlamak yok deyip ağladınız?! mutluluk elinizdeyken kaç kez onu sizden aldılar ve bıraktınız herşeyi? benim gözlerim dolmuyordu kötüydüm ama mutsuz değildim , çok kötüydüm! ya sen kaç kere kötü olmak zorunda kaldın? ya da kaç defa seni salak yerine koydular! nasıl bu kadar saf olabiliyorlar neden herşeyi biliyorum, en zor kısmı ise finali görebiliyorum. birinin omzunda ağlayasım var neden avuçlarımı sıkıp gözlerimi yumuyorum, yazıyorum,yazdıklarımı kaybediyorum her zaman, neden birtek kedim bir evim ve birçok şişe biram yok, neden dostum az ve sevgilim yok! gece yatmadan astımım tutmak zorundamı, sırf senin için ayakta durabiliyorum sevmeyi öğrettin bana umursamayan beni sanki uzay teknolojisinde bir cihaza soktun ve bana duygularımı geri verdin ama artık acıda çekiyorum! seni ölene kadar çok seveceğim belkide son sevgilim olacaksın! yaşatmak ya da öldürmek senin elinde duygularımı, saygımı ...

Gözleri görmeyen kalp kapakçığım

Çok sakinim , keyfimin kahyaları oradan oraya kaçışmış gibi, nerede saklanıyorlar kim bilir? sepya bir odada bunları yazıyorum, hani derler ya su akar yolunu bulur, ben yolumu bulamıyorum tanımını yapamadığım bir yolda savruluyorum sadece, benim için en doğru yol içe dönük ve özümde birisi olmam sanırım. herşey başıma geldi fakat hiçbirşey güvenimi kıramadı , eğer bana bu güveni sağlayan tanrıysa ona minettarım.

Buzdolabı notu

Bugün herkes bir tuhaf, kalabalık ne kadar kaba, çarpılmaktan bir hal oldum fakat bir tek özür duymadım! benmi çok yavaşım? insanlarmı çok alel acele yaşıyorlar anlamadım, dönüp birkez özür dilemek çokmu zor! batıyorum gibi gözlerine çok oksijen çektiğim için! çokmu zor tanrım, iyi olmak, masallarda kazanmak! benimle oyun oynadıklarında "İNTİKAM!" ya intikamdamı almayacağım!? elbette intikam alacağım Piç gülüşümü yapıp kartları dağıtmaya başladığımda. İmza: Artık olmayan adam

5 Şubat 2011 Cumartesi

Kan ve göz çukurları

Dudaklar dokunurken birbirine umursarmı göz bebekleri yanlarından gelip gidenleri, zorda olsa açıklamak isterim katil benim; önce gözlerimi çıkardım sonra öldürdüm kendimi! göz bebeklerim acıyordu,yorulmuştu artık, ne yapabilirdim!? şimdi sen bana bir kalem verdin ve al çiz dedin kendine bir çift göz ,bizim için çiz dedin, bende göremeden çiziyorum işte.

Ucuz Şarap notları

Sabah sesi, sessizliği, poilsin siren sesini duyabiliyorum. Uykusuzluktan herşey, tüm sesler tuhaf boğuk ve yavaş, elimde bir çarşaf biraz gonca sarıyorum sigarayla harmanlayıp sabaha, içiyorum. o sıra sen dans ediyorsun, benim kafam oldu , der gibi bakıp elimden tütünümü alıyorsun yaren, ben kimim diyorum bir ara, düşün düşün düşün... sonra buluyorum kim olmadığımı ben yalancı değilim, ben sütübozuk değilim, sonra ben sen değilim, evet ben sen değilim diyorum daha şiddetli bir iç sesle, ama ben sen oluyorum sabaha doğru rujunun son deydiği nokta kasıklarım oluyor, senden hiç sıkılmıyorum ama giderken götürenlerin ardından, üzerinde doğmamış çocuklarım, sabaha karşı iki kişilik tek sigaram, burdan bir tam bir fahişe alırmısınız diyorum.

Bir kasım , sabaha karşı ;

Yanıma bir parça şarap kavalyesi diliyorum, oğlunun kudreti ve senin merhametin doğruluğu bıraktı, insanlar şeytanın elinden kutsallık diler halde, senin yıldızların var, merhametli bir yuvan ve kutsal meleklerin. Ben dirildiğimde büyük beyaz kapıdan geçersem, cennetinde yaşamak için beni sana bağışlıyorum , iblis ve onun hizmetkarları kılıcını kalp ağrılarıma saplıyor, dayanma gücüm azrail ve cebrail şahid olsunki kalmadı, kıyametinden bir parça değil kıyametini istiyorum daha çok günah ve sonsuz ateşe tutsak olmadan yanına varıp, cennetinden su içmek...